Kayıtlar

ATOPİK DERMATİT etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

DÜNYA ATAPİK HASTALIĞI

   Atopik Dermatit’in çocuklarda görülme sıklığı ortalama yüzde 20 – 25 Çocukluk çağında görülen hastalığın yüzde 20-30’u yetişkinlikte de devam ediyor. Hastalık 5-6 aylık bebeklik döneminden itibaren ve % 85’i 5 yaşından önce görülmekte. Dünya genelinde erişkinlerin yüzde 2 ila 10’u Atopik Dermatit’den etkilenmekte ve erişkin hastaların yüzde 10’unda bu hastalık şiddetli seyrediyor. Orta ila şiddetli Atopik Dermatit hastalarının yüzde 60’ından fazlasında kaşıntı, günde 12 saatten fazla sürüyor. Atopik dermatit hastalarının yüzde 46’sı kaşıntılarının, iş hayatlarını “sıklıkla” veya “her zaman” etkilediğini söylüyor. Erişkin Atopik Dermatit hastalarının yüzde 68’i uyku problemi yaşıyor. Hastaların %55’i haftada 5 geceden fazla uyku bölünmesi yaşıyor. Şiddetli Atopik Dermatitli çocuklar yılda en az 168 gün uyku kaybı yaşıyor. Atopik Dermatitli erişkinlerin yüzde 50’si görünümlerinden dolayı sosyal etkileşimlerden kaçınıyor ve yüzde 50’sinde depresyon ve/veya anksiyete görülüyor....

ŞİDETLİ KAŞINTI SORUNLARI

   Şiddetli kaşıntının eşlik ettiği bu ekzamatize bölgelerde de kolayca enfeksiyonlar gelişebiliyor. Atopik Dermatit’in çocuklarda görülme sıklığı ortalama yüzde 20 -25 ve çocukluk çağında başlayan hastalığın yine yüzde 20- 30’u yetişkinlikte de devam ediyor. Hastalık 5-6 aylık bebeklik döneminden itibaren görülebiliyor ve hastaların yaklaşık yüzde 80’i 5 yaşın altında. Atopik Dermatit bazı hastalarda yaşam boyu devam eden bir hastalık olsa da; çocukluk çağında başlayanların yüzde 70’i ergenlikte kayboluyor. Erişkin yaşlarda başlayan Atopik Dermatit ise yüzde 2-10 sıklıkla daha az görülüyor ve farkındalığın daha az olması nedeni ile daha zor tanınmakta.” Dermatoimmünoloji ve Alerji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Başak Yalçın da konuşmasında Atopik Dermatit’in kişinin hem kendi hem de ailesinin sosyal hayatını önemli oranda etkileyen bir hastalık olduğuna  dikkat çekerek, bu hastaların yaşadığı zorlukların tam olarak belirlenmesi ve onlara gereken desteğin verilmesi g...